| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Speaking | ||||
| Konuşma | bir yere gitme | don't go anywhere expr. | ||
|
Don't go anywhere without me. Bensiz bir yere gitme. More Sentences |
||||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | bir yere gitme için (bir yerden) ayrılmak | leave for some place f. |
| Phrases | ||
| İfadeler | (bir şeye/yere) düzenli olarak gitme | in and out (of something) expr. |
| Proverb | ||
| Atasözü | bir şeyin problem olacağını düşünüyorsan durduk yere üstüne gitme/onu körükleme | don't trouble trouble till trouble troubles you |
| Idioms | ||
| Deyim | boşu boşuna bir yere gitme | a fool's errand expr. |
| Deyim | (bir yere uçakla) gitme zamanı | (it's) time to jet off (to some place) expr. |
| Speaking | ||
| Konuşma | bir yere gitme, beni bekle | don't move expr. |
| Technical | ||
| Teknik | bir yerden başka yere gitme yetisi | locomotivity i. |
| Transportation | ||
| Ulaştırma | aktif ulaşımla bir yere gitme | active travel i. |
